Satranç (Stefan Zweig)
Czentovic ailesini küçük yaşta kaybetmiş, bu duruma acıyan bir papaz onu yanına almıştir. Czentovic içine kapanık asosyal tüm gün evin işleri ile uğraşan güvenilir bir çocuktu. Yalnızca içine kapanık olması garipti. Czentovic e bakan papaz her akşam jandarma komutanı ile bir kaç el satranç oynar bu sırada küçük Czentovic kıpırdamadan onları izlerdi. Bir gün bir kişinin papaz ile acil bir işi olur ve papaz oyunu yarıda bırakıp gitmek zorunda kalır. Çocuk kaldığı oyunu devam ettirir ve satranca yeteneği olduğu fark edilir. Papaz çocukla da oynamaya başlar ama onun onlardan çok üstün olduğunu daha iyi rakiplerle oynaması gerektiğini düşünür ve yakın bir kasabaya götürür. Czentovic burada iyice ünlenir ona karşı olan ilgiyle de artık kendini beğenmeye başlar. Satranç da o kadar ilerler ki dünya şampiyonu olur.
Bu hikaye anlatıcımızın baya ilgisini çeker, onunla tanışmak istese de kendini beğenmiş pek fazla kimse ile konuşmayan Czentovic le bir türlü istediği iletişimi kuramaz. Bir gün bir satranç tahtası alıp ilgisini çekmeyi planlar. McConnor isimli emekli bir albay ile oynamaya başlar. McConnor hırslı bir kişidir ve anlatıcımıza yenildikçe daha çok oynamak ister. Bir ara Czentovic onların oyununa göz ucuyla bakar ve geçer. Anlatıcımız McConnor' a o bakanın dünya şampiyonu olduğunu, belli ki oyunumuz ilgisini çekmedi der. Bu durum McConnor un içine ateşi atmıştır. Czentovic maç teklif eder ilk başta kabul etmez, daha sonra ücreti karşılığında oynamayı kabul eder.
Ertesi gün oyun oynanır ve Czentovic rahat bir şekilde kazanır McConnor hırsı yüzünden sürekli para karşılığı oynar. Bir ara yanlarına bir adam gelir ve bir kaç hamlenin nasıl olması gerektiğini söyler ve bu adam sayesinde oyun berabere biter.
Buna oldukça şaşırır ve sevinirler. McConnor adının Dr. B. Olduğunu öğrendikleri dostlarına bir el tek başına Czentovic ile oynamasını, parasını kendinin ödeyeceğini söyler. Fakat ne var ki Dr.B. oyun biter bitmez utangaç ve pişman bir hale bürünür. Bunun imkansız olduğunu, 25 yıldır hiç satranç oynamadığını söyleyerek oradan ayrılır. Dr. B. nin Czentovic'i yenmesini isteyen McConnor ve diğerleri aralarından birini Dr.B'yi ikna etmek üzere güverteye gönderirler. Dr.B'de bunu yapamayacağını söyler ve hikayesini anlatmaya başlar:
Seneler önce, babasıyla bir avukatlık bürosu işletirken, hükumetten gizli işler yaptığı gerekçesiyle tutuklanır. Fakat hapise atılmak yerine, içinde yalnızca bir koltuk, bir dolap, bir leğen ve küçük parmaklıklı bir pencere olan küçük ve alçak tavanlı bir odada tutulur. Başlarda bir sıkıntı yaşamasa da, zamanla saati ve zamanı bilemeyerek, yemeğini getirip götürmek dışında bir şey yapmayan ve kendisiyle tek kelime dahi konuşmayan bir gardiyanı görerek ve zamanını artık tüm ayrıntılarını ezberlediği pencereden görülen duvarı izleyerek tüm beyin fonksiyonlarını yitirmeye başlar. Zaman zaman sorguya götürülmektedir ve hiçbir iş görmediğinden gittikçe zayıflayan beyni ve düşünce gücü ile sorgu sırasında ağzından bir şey kaçırmamak için büyük bir çaba harcamaktadır.
Bir gün sorgu için beklediği odadaki askıda duran bir asker montunun içinde bir kitap görür ve onu çalar. Çok mutludur, zira geçen onca zamandan sonra ilk defa beynini çalıştıracak bir aktivitesi olmuştur. Hücresine geldiğinde kitabı açar ve onun bir satranç oyunları kitabı olduğunu görür. Başta hayal kırıklığına uğrasa da, sonraları ekmek içinden yaptığı taşları ve satranç tahtası olarak kullandığı kareli yatak örtüsü ile kitaptaki tüm oyunları oynamaya başlar. Zamanla tahta ve taşlara da ihtiyaç duymadan zihninde satranç oynamaya başlar. Fakat bir süre sonra bu bir saplantı halini almaya başlar. Tüm zamanını -uyku dahil- satranç oynayarak geçirmeye ve kendi kendisiyle oynamaya başlar. Lakin bu kez de kendi kendiyle oynarken yenildiğinde kendine kızmaya başlar. Oynarken gereğinden fazla heyecanlanmaktadır. Bir seferinde yine kendine karşı kaybedince sinir krizi geçirir ve eliyle camı kırarak elini keser. Sonra da hastaneye kaldırılır. Doktorun onun soyadını tanıması sebebiyle onu bir şekilde oradan çıkarır. Artık özgürdür, fakat bir daha satranç oynamamaya kararlıdır, ta ki gemideki karşılaşmaya dek.
Hikayenin sonunda, Czentovic ile bir el daha oynamayı kabul eder. Ertesi gün ilk elde Czentovic yenileceğini anlayınca pes eder ve Dr.B. bir el daha ister. Fakat yine gereğinden fazla heyecanlanmaya başlamıştır. En sonunda, sinir krizi tekrar nüksetmeye başlayınca kendine gelir ve oyunu bırakır. Masada, Czentovic'i satranç taşları ile baş başa bırakmıştır